Kılıçdaroğlu Gibi Yüzsüz Olacaksın
- Mr.Sait
- 12 Tem 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Nis

Tekrardan bir aranın ardından selamlar umarım hepiniz iyisinizdir. Tatil yaptım, döndüm ve yine sinir bozan bir gündem ile karşınızdayım. Biliyorsunuzdur Tanju Özcan ile Kılıçdaroğlu ile arasında bir "atışma" döndü. Ve bu olay tabi ayın 10'unda oldu. Ben o zamanda Kastamonu'ya doğru otobüsle yol alıyordum ve gündemi takip etmemiştim. Tanju Özcan, CHP otoritesi ile her zaman bir derdi vardı. Zira "ben evliyim hanımefendi" gibi saçma bir mevzudan ötürü CHP disiplinine gönderilmiş ve "1 yıl" ihraç kararı çıkmıştı. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun cevabı üzerinden ilerleyeceğim ve kendisine baya sağlam bir eleştiri yazacağım. Hala Kılıçdaroğlu seven insanlara acıyorum...
Fasıl: İletişim
Kılıçdaroğlu, biliyorsunuz ki birkaç gün önce 50 tane CHP milletvekili için "bana sadıklardır" demişti. Bunu alıntılayarak Tanju Özcan "50 sadık vekili varmış! Sen Tanrı mısın, tarikat lideri mi? Ne demek sadık vekil?" diye cevap vermişti. Kendisi daha ilk cümleden şunu söylüyor Kılıçdaroğlu, "Söylemediğim bir söz için ve dahi çıkan yalan haberi de tekzip ettiğim halde şu söylediklerine bak." Kılıçdaroğlu, 1 yıl geçmesine rağmen iletişim konusunda HALA berbat olması ne acı bir durumdur. "50 tane vekil bana sadıktır" kelimesinde bir iyi niyet bulmak imkansızdır! Başka bir şeyi kastetmişte olabilirsin ama maalesef ki senin insan iletişimi konusunda ne kadar berbat olduğunu tekrardan hatırladım. Örnek olarak verecek olursak, bu "seccadeye basma" mevzusu. Yanlışlıkla olsun olmasın, o fotoğrafı bir insan niye atar sosyal medyaya? İstersen 100 tane tekzip ver, laf ağızdan bir kere çıkar! Evinde çektiğin videoda Atatürk ve Kazım Karabekir'e gönderme yapan Sosyal Demokrat CHP'li adam, bu politikaları partiye taşıyan ve günümüz CHP'sini oluşturan İnönü'ye bir fotoğraf dahi ayırmaz mı bir insan? Bu size göre önemlidir, değildir. Bu kişisel bir husus. Lakin ben şahsen parti içerisinde İnönü hakkında gram bilgisi olmayan insanlarla dolu olduğunu da düşünüyorum. Neyse konudan sapmayalım. Velhasıl-kelam hala Kılıçdaroğlu iletişim konusunda BERBAT!
2. Fasıl: Sen Kimsin?
Kılıçdaroğlu devamında "Ne parti ahlakımızda ne de kültürümüzde senin yaptıklarının yeri yoktur." diye devam ediyor. Sen kimsin de birisinin partiye layık olup olmayacağına karar veriyorsun? Sen Atatürk müsün, İnönü müsün? Senin kadar narsist bir siyasetçi dahi görmedim. Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, vatandaşın "anasına avradına, am*na koyarken" senin disiplin heyetin sadece ona "Alimcim bir daha yapma bak cıs yaparız" diye adamı disipline yolladınız. Sadece uyarı aldı. Tanju Özcan, bir kadına "ben evliyim" diye yüzüğü gösterme hareketinden dolayı "1 yıl ihraç" kararı verdiniz. Yani size göre Alim Karaca'nın parti kültüründe ve ahlakında yeri vardır öyle mi? Yazık...
3. Fasıl: "Özgürlükçü" Kemal
Kılıçdaroğlu devamında "Hakarete varan ifadeler kullandın sustum. Mustafa Kemal Atatürk'ün makamını temsil eden koltuğu fırlattın sustum. Ama edepsize had bildirmek, kırk yetim giydirmek gibiymiş derler…" diyor. Birincisi adamın sana ne hakareti olmuş? Adam sana maksimum dediği şey "diktatör" veya "koltuk sevdalısı" lafıdır. Ki haklı mı, haklı. Mustafa Kemal'i kullanmaktan yorulmadın mı kardeşim? O koltukta Tanju Özcan protesto yaparken kim vardı? Sen vardın. Atatürk'ü siyasetine utanmadan ve arlanmadan alet etmekten utanmıyor musun be adam? O işten öyle kolay kurtulamazsın! Sen değil miydin "Kemal amcanızda gençler istedikleri tweetleri atabilecekler, protesto yapabilecekler" diyen? Al sana protesto. Adam sana karşı bir eylem, bir protesto yapıyor ve sen gerçekten adamı protesto yaptı diye mi eleştiriyorsun? Sen ikiyüzlü bir insanın Kemal. Ayrıca sayende o "kırk yetim" sayende "seksen yetim" oldu. Senin bu baskıcı ve kendini bilmiş egoist tavırların bu ülkeyi 5 yıl daha AKP'nin yönetmesine sebep oldu. "Eleştiri bizim partimiz için ekmek ve su gibidir, başımın üstünde yeri vardır. Ama saygısızlığa, edepsizliğe ve arsızlığa ne ben ne de Cumhuriyet Halk Partisi müsaade etmez…" diyorsun bir de. Yalancı Kemal. Bir çocuk sana kalabalık içinde "Aday olma" dediği anda taraftarların, çocuğu orada bir linç etmediği kaldı. Senin partinde eleştiri kültürü mültürü YOK! İkiyüzlü adamın tekisin.
4. Fasıl: Tarikatçı Kemal
Kemal bey devamında ""Tanrı mısın?" Ne demek? Allah'a sığınırım. "Tarikat lideri misin?" Ne demek? Hayatım tarikatlarla mücadele ederek geçti." diye devam ediyor. "Hayatım tarikatlarla mücadele ederek geçti" demek... Öyle mi? Gerçekten bu söylemlerini okuyunca midem bulandı. Enes Kara intihar mektubunu yayınladıktan sonra sen ne yaptın utanmaz adam? Ekrem İmamoğlu'nu, Mansur Yavaş'ı da susturduğun yetmedi bir de kendinde sustun bu konu da. Hadi onu da geçelim. Bir tarikatçı, bir çocuğun kafasını keserek "ben deccalı öldürdüm" dediğinde sen yine neredeydin? Tarikatçılar gündem olurken sen bir iki laf ettin mi? IYI Parti, Bilge Yılmaz'ı Maliye Bakanı olarak tanıttığı an ilk gönderini Ali Babacan'la yapıp meydan okuyan sen, bu konu hakkında GRAM fikir paylaşmadın! Seçim dönemi boyunca kapı kapı tarikatları gezmediniz mi? Demokrat Parti ile niye ittifak yaptığını açık açık söyleyecek yürek var mı sende? Sen tarikatlarla mücadele filan etmedin! Yalan söylüyorsun. İşine gelmediği için inkar ediyorsun! CHP'den çık, o çevrendekilerinin kurduğu SHP'ye git orada tarikatçıları gez dolaş. "Bu söylemlerinle partiyi zora sokuyorsun…" diyorsun bir de. Sen artık genel başkan değilsin! Senin CHP içerisindeki yetkin, gram bilgisi olmamasına rağmen sırf partiye yaranacağım diye Deniz Gezmiş paylaşan gençlik kolu üyesi bile senden daha yetkili partide. Sözün özü sen artık random bir partilisin!
Haydi selametle
